Op.Dr. Muammer Aytekin, kadınlarda yaş ilerledikçe üreme organı sarkması ve idrar tutamama sorunlarının ortaya çıkabildiğini ifade ederek, "Bu sorun son ana gelene kadar tedbir alınmamakta ve günlük hayatta çeşitli sıkıntılar oluşturmaya başlayınca çözüm arayışına girilmektedir. Birçok kadın ise, bu sorunun ayıp olduğu düşüncesi ve ifade etmekten çekinmesi nedeniyle çözüm arayışında geç kalmaktadır. Rahim sarkması doğum yapmış orta yaş kadınlarda her üç kadından birinde görülmekteyken, 50 yaş ve üzeri kadınlarda her iki kadından birinde bu sorun görülmektedir." dedi.
Kadın Hastalıklar ve Doğum Uzmanı Op.Dr. Muammer Aytekin, kadınlardaki bel ve sırt ağrılarının rahim sarkmasının habercisi olabileceğini söyledi.
Op.Dr. Muammer Aytekin, kadınlarda yaş ilerledikçe üreme organı sarkması ve idrar tutamama sorunlarının ortaya çıkabildiğini ifade ederek, "Bu sorun son ana gelene kadar tedbir alınmamakta ve günlük hayatta çeşitli sıkıntılar oluşturmaya başlayınca çözüm arayışına girilmektedir. Birçok kadın ise, bu sorunun ayıp olduğu düşüncesi ve ifade etmekten çekinmesi nedeniyle çözüm arayışında geç kalmaktadır.
Rahim sarkması doğum yapmış orta yaş kadınlarda her üç kadından birinde görülmekteyken, 50 yaş ve üzeri kadınlarda her iki kadından birinde bu sorun görülmektedir.
Yurtdışında yapılan bazı araştırmalarda 17-25 yaş grubu bayanlarda öksürme, aksırma, gülme ve heyecan durumlarında idrar kaçırma sorunu yüzde 50 gibi yüksek oranlarda rapor edilmiştir. Acil idrar yapma isteğinden, oturduğu yerden idrar kaçırmaya kadar varacak derecede şikâyetin şiddetli olduğu durum, genel bir ifadeyle bilimsel yayınlarda stres inkontinans diye tarif edilmektedir. Kadınlarda bu şikâyetler başlıca kadın üreme organlarının (pelvik organ) sarkması ile yan yana gitmektedir. Rahim sarkması ile birlikte mesane sarkması 50 yaş üzeri her üç kadından birinde görülmektedir" dedi.
Kadınlarda üreme organlarının sarkması nedeniyle ABD'de her yıl yaklaşık 300 bin ameliyat yapıldığını belirten Aytekin, bu ameliyatlarda başarı oranının yüzde 70'ken, uygun cerrahi teknik kullanıldığında ve hasta erken dönemde tedavi edildiğinde başarı oranının o kadar yüksek ve tedavinin de kalıcı olduğunu söyledi.
Üreme organlarının sarkmasının başlıca sebebinin doğum travması olduğunu vurgulayan Aytekin, "Zor doğum (iri bebek doğumu), uygunsuz şartlarda yapılmış doğumlardan sonra rastlanan bu durumu, kadınların çoğu olduğu gibi kabul etmekte ve çözüm arayışına girmemektedirler. Ayrıca genetik olarak görülen doku zayıflığı, kronik kabızlık, ağır işlerde çalışmak, sigara içmek, kronik bronşit, aşırı kilo, yaşlanma ve menopoz da diğer risk faktörlerdir" diye konuştu.
"SORUNLARIN ÖNLENMESİ İÇİN ERKEN DÖNEMDE TEDBİR ALINABİLİR"
Genital organları sarkmış, idrar sorunları olan bir çok hastanın sosyal aktivitelere katılmak istemediklerini, sokağa çıkmaya çekindiklerini, aile hayatlarının sarsıldığını her gün öğrendiklerini belirten Op.Dr. Muammer Aytekin, "Bazı kadınların da depresyon yaşadıklarını gözledik. Çoğu hastamızın da tedavi arayışında sosyal ve psikolojik gerekçeler ile geç kaldıklarını itiraf ettiklerini müşahede ettik. Doğum sonrası dönemde gelişen sırt ve bel ağrıları durumlarında mutlaka bir jinekoloğa başvurulması gerekir. Bu basit gibi görünen şikâyetler üreme organları sarkmasının habercisi olabilir.
Böyle bir organ sarkması var ise, ileride oluşabilecek idrar ve defekasyon sorunları, cinsel ilişki problemleri ve bunların beraberinde ortaya çıkabilecek sosyal, psikolojik, biyolojik sorunların önlenmesi için erken dönemde tedbir alınabilir.
Genel jinekolojik muayene ve hasta şikâyetlerinin değerlendirilmesi ile üreme organı sarkması, idrar sorunları kolayca tespit edilebilir. Son 20 yılda dünyada üreme organları sarkmasının tedavisinde giderek artan bir ilgi vardır. Ayrıca yapılan araştırmalarda olayın sosyal boyutu da ortaya çıkmaktadır. ABD'de bu sorundan dolayı yılda 20 milyar dolar ekonomik kayıp oluştuğu bildirilmektedir. Tedavi seçeneklerine her gün bir yenisi eklenmektedir. Uygulanan tedavi yöntemleriyle, kadınların sarsılmış özgüvenleri geri dönmekte ve sosyal hayata daha aktif olarak katılmaktadırlar" şeklinde konuştu.
0 yorum:
Yorum Gönder